Eyüp - Job
1 "Dağ keçilerinin ne zaman doğurduğunu biliyor musun? Geyiklerin yavruladığı zamanı sen mi gözlüyorsun?
2 Sen mi sayıyorsun doğuruncaya dek geçirdikleri ayları? Doğurdukları zamanı biliyor musun?
3 Çöküp yavrularını doğurur, Kurtulurlar sancılarından.
4 Güçlenir, kırda büyür yavrular, Gider, bir daha dönmezler.
5 "Kim yaban eşeğini başı boş gönderdi, Kim bağlarını çözdü?
6 Yurt olarak ona bozkırı, Barınak olarak tuzlayı verdim.
7 Kentteki kargaşaya güler o, Sürücünün bağırdığını duymaz.
8 Otlamak için tepeleri dolaşır, Yeşillik arar.
9 "Yaban öküzü sana kulluk etmek ister mi? Geceyi senin yemliğinin yanında geçirir mi?
10 Sabanla yarık açsın diye ona bağ vurabilir misin? Arkanda, ovalarda tırmık çeker mi?
11 Çok güçlü diye ona bel bağlayabilir misin? Ağır işini ona bırakabilir misin?
12 Ekinini getireceğine, Buğdayını harman yerinde toplayacağına güvenir misin?
13 "Devekuşunun kanatları sevinçle dalgalanır, Ama leyleğin kanatları ve tüyleriyle kıyaslanamaz.
14 Devekuşu yumurtalarını yere bırakır, Onları kumda ısıtır,
15 Ayak altında ezilebileceklerini, Yabanıl hayvanlarca çiğnenebileceklerini düşünmez.
16 Yavrularına sert davranır, kendinin değilmiş gibi, Çektiği zahmetin boşa gideceğine üzülmez.
17Çünkü Tanrı ona bilgelik bağışlamamış, Anlayıştan pay vermemiştir.
18Yine de koşmak için kabarınca Ata ve binicisine güler.
19"Sen mi ata güç verdin, Dalgalanan yeleyi boynuna giydirdin?
20Sen misin onu çekirge gibi sıçratan, Gururlu kişnemesiyle korku saçtıran?
21Ayakları toprağı şiddetle eşer, Gücünden ötürü sevinçle coşar, Savaşçının üstüne yürür.
22Korkuya güler, hiçbir şeyden yılmaz, Kılıç önünde geri adım atmaz.
23Ok kılıfı, parıldayan mızrak ve pala Üzerinde takırdar atın.
24Coşku ve heyecanla uzaklıkları yutar, Boru çalınca duramaz yerinde.
25Boru çaldıkça, 'Hi! diye kişner, Savaş kokusunu, komutanların gürleyen sesini, Savaş çığlıklarını uzaklardan duyar.
26"Atmaca senin bilgeliğinle mi süzülüyor, Kanatlarını güneye doğru açıyor?
27Kartal senin buyruğunla mı yükseliyor, Yuvasını yükseklere kuruyor?
28Uçurum kenarlarında konaklıyor, Sivri kayalar onun kalesi.
29Oradan gözetliyor yiyeceğini, Gözleri avını uzaktan seçiyor.
30Onun yavruları kanla beslenir, Leşler neredeyse, o da oradadır."